Sosyal Medya

Güncel

Bir Kürd Devleti’ne karşı çıkmanın mantığı?

Amerikan Sav. BakanıMattis, dün Irak’a yaptığı ânî gezi sırasında Erbil’e de giderek Barzanî’yle referandum konusunu görüştü. Barzanî’ye, o da, ‘Referandumu ertele..’ demiş; gerçekteyse fiilen, ‘Sen bildiğini oku..’ mesajını vermiş gibi.. Barzanî ise, kendi istediklerinin, Amerika, İsrail ve Rusya ve diğerlerinin de isteklerine aykırı olmadığını biliyor.



Selahaddin E. Çakırgil - STAR

Kuzey Irak’da, Irak Kürdistanı’nda Mesud Barzanî’nin 25 Eylûl’de yaptırmayı düşündüğü referandum konusu sıcaklığını koruyor. Ä°ran ve Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması konusunda görüş birliÄŸinde gözüküyorlar.  Çünkü,  her iki ülke de kendi bünyesinde kürd etnisitesine mensup milyonlarca insanı barındırdığından, referandumda ‘bağımsızlık’ kararının çıkması halinde, bu durumun bu ülkelerde bir takım sosyal çalkantılara yol açabileceÄŸinden korkuluyor.

Geçen hafta, Genelkurmay BaÅŸkanı  Türkiye’ye bir ziyarette bulunan Ä°ran’ın tavrı, dün yaptığı açıklamalarda da görüleceÄŸi üzere, temkinli ve kendisine yönelik açıkça bir tehdit olması halinde müdahale edeceÄŸi yönünde..  Yani, bilinen tavır..  Halbuki,  Ankara’ya yapılan ziyaretle, Türkiye kamuoyuna verilen mesaj, sanki ikili bir strateji belirlendiÄŸiyönünde idi.

Amerikan Sav. BakanıMattis, dün Irak’a yaptığı ânî gezi sırasında Erbil’e de giderek Barzanî’yle referandum konusunu görüştü. Barzanî’ye,  o da, ‘Referandumu ertele..’demiÅŸ;  gerçekteyse fiilen, ‘Sen bildiÄŸini oku..’ mesajını vermiÅŸ gibi.. Barzanî ise, kendi istediklerinin, Amerika, Ä°srail ve Rusya ve diÄŸerlerinin de isteklerine aykırı olmadığını biliyor. 

***

Tayyib ErdoÄŸan ise, Barzanî’nin referandum kararını doÄŸru bulmadıklarını söylemekle birlikte, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan  PYD/YPG terör odaklarına bir devlet kurdurma oyunu devreye sokulacak olursa, buna, ne pahasına olursa olsun, asla izin verilmeyeceÄŸini belirtiyor.

 

Ancak, hatırlanması gereken bir nokta var:  Batı ve DoÄŸu Almanya, 45 yıllık bir ayrılıktan sonra, 1989’da birleÅŸme merhalesine geldiÄŸinde, Ä°ngiltere ve Fransa, tarihte baÅŸlarını çok aÄŸrıtmış olan Almanya’nın birleÅŸmesine ÅŸiddetle karşı Ã§Ä±kmıştı. B. Amerika ise, ‘BirleÅŸmeye karşı çıkıp düşman çoÄŸaltacağımıza destek verelim, bize teÅŸekkür borçlu olsunlar’  dedi ve sonra, Ä°ngiltere ve Fransa da aynı noktaya geldi.

***

Bir takım terör odakları uluslararası oyunların planlarına uygun bir hedefte ilerlerken, bizi ilerde tehdit etmesi muhtemel geliÅŸmelere karşı çıkarken, bir etnik unsura düşmanlık yapıyor durumuna da düşmüyor muyuz? 

Üstelik, bölgede hemen bütün etnik unsurlar adına birer devlet varken ve bu kavmî- etnik unsurlara dayalı devletlerin isimleri bile kutsanırken..

Kaldı ki, 100 yıl önce de, arab devletlerinin oluşturulması sözkonusu olduğunda niceleri bu duruma karşı çıkıyordu. Bugün ise.. Tarihin getirdiği o olumsuzlukların içinden yeni yollar bulunmaya çalışılıyor.

O halde, karşımıza emperyalist oyunlarla da bir dayatma olarak çıkabilecek yeni denklem unsurlarına kesin bir tavır takınırken; onların Irak ve Suriye’deki rejimlerin oluÅŸturduÄŸu tehditlerden daha fazla olamayacağını da düşünmeli deÄŸil miyiz? Ve kendi halkımızın içinden bir etnik taife arasında uyanan tarafgirlik duygularını bir zaaf yerine güce dönüştürmenin imkânı yok mudur?

***

Unutulmaması gereken bir diÄŸer nokta da, bağımsızlığını kazanan devletler ve halkların,  kendilerini ilk tanıyanlara özel bir deÄŸer verdikleri ve teÅŸekkür ettikleri;  tanımakta gecikenlere ise, o ilk ve hassas andaki tutumu,  dostane olmayan tavır olarak hatırlattıklarıdır. Nitekim, Fransa’dan bağımsızlığını 1,5 milyon kurban vererek kazanan ve 1530’lardan 1830’lara kadar  300 yıl boyunca Osmanlı ülkesinin bir parçası olan Cezayir’i tanımakta çok geç davranan Türkiye, ancak Turgut Özal’ın 0 yıl sonralarda resmen aff dilemesinden sonra münasebetleri geliÅŸtirmeye baÅŸlayabilmiÅŸti..

***

NOT:  Almanya’nın Yukarı Bavyera eyaletinde,  özellikle de Münih ve çevresindeki Ä°slamî faaliyetlerin yaklaşık son yarım asrındaki en fedakâr neferlerinden olan Mehmed GündoÄŸar, 22 AÄŸustos Salı günü Ä°stanbul-Beykoz sırtlarında ÅŸiddetli yaÄŸmur altında topraÄŸa iade edildi. 

 Allah rahmet eyleye..

Bu vesileyle, -özellikle de- merhûmun damadı ve Batı Avrupa’da son 30 yılı aÅŸkın bir süredir türkçe Ä°slamî yayınların tek kiÅŸilik ordusu denilebilecek gayretli hâdimi, deÄŸerli bir düşünce ve kalb adamı olan  Ä°lhan Bilgü baÅŸta olmak üzere, geride bıraktığı bütün yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı ve sabırlar diliyorum.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.